Rodrigo'nun Gitar Konçertosu'nun Bilinmeyen Öyküsü
*
AYCAN AYTÖRE
/
Kaç kişi, Mozart’ın o olağanüstü senfonilerinden birini baştan sona sabırla dinleyebilmiştir. Ya da Beethoven'ın o harika “Ay Işığı Sonatı”nı kaç kişi bilir ya da Ravel’in Bolero’sunu kaç kişi ıslıkla çalar? Ya Vivaldi'nin Dört Mevsim'i...
Ağırdırlar, çok seslidirler, hüznümüzü, sevincimizi ya da her neyse ruh halimiz onu, bunalımlı, sıkıntılı bir hale döndürebilirler.
Oysa o gitarların muhteşem gösterisini, içinde gül ve kastanyetin büyülü raksını barındıran bir müziği, GİTAR KONÇERTOSUnu ne kadar çabuk benimsemiş, bizden saymış, yaşamımızın her anıyla özdeşleştirmişizdir. Nedir sırrı acaba?
Ona bir Türk’ün elinin değmesi olabilir mi?
En önemlisi Rodrigo 1929’da bir Türk hanımla tanışmasaydı o güzelim Konçerto’nun hiç olmayabileceği aklınıza gelir miydi?
…ve bir güzel çocuk, ölmeden önce son arzusu olarak onu istemeseydi?