metin imer
BOŞLUKTA YÜZEN ADAM
Ne zaman biri bana kim olduğumu sorsa, kimliksiz sokak ve caddelerde gezinmenin üzüntüsünü duyarım…
Kimliği henüz oluşmamış, beyhude zamanda sevginin tadını doya doya alamamış, yalnızlık dolambacında sıkışmış ben, ben olamazdım bu saatten sonra…” Celladımsın ey zaman” diyen Ann Chamberlın sanırım haklıydı…
Sokakları anlamsız ve günahsız turlayan ayaklarım, beni bir yerlerde unutulmuş bir nostaljik maziye götürüyor olabilirdi… Gözlerimse, kendisini ele vermek istemeyen sevilmek korkusuyla, badem gözlü bir sevgiliden kaçmak isteyen gizli bir yüz… Belki “binlerce sır çözülecek… o gizli yüz belli edince kendini…” diyen Ferüddun El Attar’ın dediği gibi olmayacak belki ama yine de adımlarım beni, bu gecenin gereksiz yere havlayıp, beni parçalamak için hırlayan belediyenin sokaklara attığı sahipsiz ve bir o kadar çaresi köpeklerine derin sevgiyle baktım yine… Bu arada benden izin almadan, habersiz dans eden ayaklarımla beraber, üşümüş düşüncelerimle beraber gecenin karanlığında yol alıp gidiyoruz…
Gece bekçisi Murtaza’ yı elinde beylik tabancasıyla bir köşeye çekilmiş, kredi kartlarını ödeyememekten dolayı karısını, çocuklarını doğramışlığın üzüntüsü içersinde gördüm onu…
Şefkatle üşüyen saçsız başını okşadım son yolculuğunda sevgisiz gitmesin diye…
Ardım sıra gecenin sessizliğini yırtan silah sesiyle “ne çare sensizliğe alıştı bu yürek” şarkısı nedense kulaklarımda çınladı durdu… Murtaza’ nın son yolculuğa çıkması hayatın düzgün ve yolunda gitmeyen akışını değiştirmeyecekti…
Beyoğlu’nun arka sokaklarında kulamparalarla sıkı bir alışverişe çıkan travestiler, istedikleri parayı bir gecelik partnerlerinden koparamayınca, bayramlık ağızlarını açmış, çantalarından çıkardıkları falçatalarla erkekliklerini ispat etme telaşı içersindeydiler… İlgisiz sokağa dalmıştım ki ardımdan bir ses “Cemal!,” diye seslenince ister istemez dönüp arkamı baktım. Karanlıkta iki göz yan yana gelince bu dönmenin, bir zamanlar liseli yıllarımda okulun sote avlusunda bıçkın birkaç öğrencinin onu sıkıştırıp dövmeye kalkması ve sonra da “ibne,” diye zorla taciz etmelerine tahammülüm kalmamış birkaçını tartaklamıştım.
“Cemal, o günden sonra seni unutamadım,”diyerek göğsünü açarak slikonlu göğüslerini ay ışığında göstererek “aha şuraya yazdım seni!”elimle kapattım silikon göğüslerini, üşümesin diye. Uzanan elimi öptü, bir daha öptü
“İnan isteseydin sana verirdim, hem de yüzlerce kez verir, sade senin ibnen olurdum, ama bir kere bile istemedin beni,”diyerek hıçkırıklarla ağladı… Dar ve yokuşlu yolda evine doğru yürürken bu hayata nasıl düştüğünü diğerlerinden farksız anlattı… Evinin önüne gelip durduk. Gideceğimi anlayınca:
“Biliyorum, Simyacı gibi keşfedilmemiş bir hazinenin peşinde yolcusun, beni daha önceki gibi emin bir yere bırakıp öyle gidiyorsun ve seni asla alıkoyamam,” deyip hıçkırıklarla boynuma sarıldı.
Bizim dönme Selahattin, hangi dünyaya açıldığı belli olmayan kapıyı açmaya çalışırken ben çoktan sokağı dönmüştüm bile…
Gece eve geç gelen banka memurunun karısıyla kavga ve bağırışları arasında yoluma devam ettim. Ardı sıra sızmış kalmış sarhoşlar, birkaç adım ötede tinerci çocuklar ellerindeki poşetin havasını boşaltmış, belki de kaçtığı tezek kokan köyünü hayal etmekteydiler…
Sabahın ilk ışıkları yüzüme ışıldadığında Eminönü’ndeki balıkçılar sandallarını kıyıya yanaştırıyorlardı.
Şefkatli bir elin beni tutup asri mezarlığa doğru götürüşüne itiraz etmeksizin beraberce sessiz mezar kapısından içeri geride bıraktığım savunmasız ve aciz düşünen insanların dertlerini onlarla birlikte bırakıp içeri daldık…
Metin İMER / İZMİR 26 Şubat 2012
maviADA gönüllülükle ve imeceyle oluşan, yaşayan bir yapılanmadır. Emek vereni onere etmek ilkesiyle kuruludur.
maviADA'ya düzenli yazmayan, arada bir uğrayanlar KONUKLAR bölümünde yer alır. Düzenli yazan ve isteyen üç yapıttan sonra YAZARLAR bölümüne geçebilir. Aralıksız olarak üç ay boyunca da yeni bir ürün eklemeyen KONUKLAR bölümüne aktarılır, altı ay bir hareket görülmeyen sayfaları maviADA isterse kaldırır.
maviADA'DA en az üç yazısı yayınlanan ya da maviADA'nın 12 yılılk geçmişinde bir nedenle yer almış kişiler istenirse YAZARLAR bölümünde yer alır. Adlarına özel sayfa açılır. Özgeçmişlerine de yer verilir.
Yer alan her ürün maviADA'da yer alma kurallarına tabidir.Dergi dilediği zaman ve biçimde sayfaları değiştirip, kaldırabilir