İKİ BEN HUR, İKİ BEN...
/
İKİ BEN HUR, İKİ BEN...
/
BEN HUR'dan çıkarken zamanımın da paramın da boşa gitmediğini düşünüyorum. Ama ilk filmden aldığım yıllarca sakladığım şimdi ayırt bile edemediğim o eski sandıklardaki naftalin kokulu o tat, o masalsı hava yok şimdi, fark ediyorum.
Yene de bunun filmin başarısızlığından olmadığını çok iyi biliyorum. Ben masal çağını geçtim. İlk filmi çocukluğumda izlemeseydim, yıllar içinde de onu değiştirip, hatta yeniden çekerek başka bir boyuta taşımayacak, ilk kez karşılaştığım bu filmi avuçlarım kızarana kadar alkışlayacaktım…
O zamanlar çok sevdiğim Tommiks Teksas kitaplarını anımsıyorum. Bütün harçlığımı yeni sayılarını almak için yatırmam bir yana, kaçırdığım eski sayıları sinemanın önünde yağmurun altında öyle ayakta kiralayıp okuduğum dönemleri... En büyük hayalim, bir gün büyüdüğümde çok para kazanmak değildi, küçük bir ev alıp bu kitaplarla dolduracak ve hiç dışarı çıkmayacaktım, güya… Şimdi o kitaplar gene var ve küçük bir ev alacak imkânım da… ne var ki bir hevesle elime aldığım hiçbir Tommiks ya da Teksas o zamanki tadı vermiyor. Çizgileri acemice, diyaloglar yersiz, bağlantısız, anlamsız, kurgu saçma sapan geliyor…
Burnum büyümüş, inadına kusur arıyor değilim, aksine… Tutunacak bir dal, avunacak bir hoşluk, uğruna mücadele edecek bir hayal yaratmaya çırpınırken mi? Sadece yaşım büyüdü, deneylerim arttı, bildiklerim dünya kadar… Dünya bir anda avuçiçi bir adaya dönüştü… Ağzımın tadını kaçıracak dende…
Ahmet Hakan’ı bilemeyeceğim, bu yönlü kültürel birikiminden niyeyse kuşku duyuyorum. Ayrıca eski filmi izlediğini de sanmam, ama Taha Akyol’dan eminim… O da benim yaşadığım medcezirleri yaşamıştır, ama yargısı olumsuz olmuştur. Benim Teksas Tommikslerle ilgili yargım gibi…
/