top of page
Öne Çıkanlar

Zeki Sarıhan


Mektup

ANNELERİMİZ VE KENAN EVREN

9 Mayıs cumartesi günü anneler günü vesilesiyle duygularımızı dile getirmeye hazırlanırken gece yarısına doğru Kenan Evren’in ölüm haberi geldi. İnsanlar annelerine olan sevgilerini mi dile getirsinler, yoksa Kenan Evren’in ölümünden duydukları sevinci mi? Duygularını dile getirmekte maharetli olanlar, bu ikisini aynı paragrafta birleştirmeyi başardılar. Annelerine sevgilerini dile getirirken Kenan Evren’e nefretlerini kustular. Hem de siyasi hayatımızda şimdiye kadar rastlanmayan en galiz ifadelerle.


Bu sevgi ve nefret gerçekten de aynı duygulardan besleniyor.


Annelerimizi neden severiz ve onlara karşı neden sonsuz bir minnet duyarız? Çünkü onlar bizi sevmiş, beslemiş, büyütmüş, esirgemiş, korumuştur.


Kenan Evren’den neden nefret ediyoruz? Çünkü o bize annelerimizin yaptıklarının tersini yaptı. Bize zulüm yaptı. Bizi işlerimizden etti, sürdü, zindanlara doldurdu, darağaçlarında gençlerin canını aldı. İşkence hanelerde külçe haline getirdiği insanların feryadı ayyuka çıkmışken elinde viski şişesiyle “Düşmanlarımız bizi kötülemek için yalan söylüyorlar” dedi. Binlerce insanı vatanından etti. Ordunun ve polisin halk gözündeki itibarını sıfırladı.


Bizi konuşturmadı, bize yazdırmadı, kitapları yasakladı, yaktırdı. Siyasi hayatımızı demokrasinin, insan haklarının, demokratik kültürün mezbelesi haline getirdi.

Her diktatörün bir gerekçesi vardır. Onun da bir gerekçesi vardı. 12 Eylül öncesinde kontrgerillanın da gayretleriyle ülke bir karmaşa içinde düşürüldü. Sokak çatışmalarında her gün birkaç kişi ölüyordu. Parlamento kilitlenmişti ve herkesi bir güvenlik kaygısı sarmıştı. Bu nedenle, 12 Eylül sabahı darbeyi alkışlayan halkı mazur görmek gerekir. 1982 Anayasasına evet diyen çoğunluğu da.


Kenan Evren ve arkadaşları, sokaktaki terörü bahane ederek iktidara el koydular ve bunun yerine bir azılı devlet terörü yerleştirdiler. Halk, yavaş yavaş onun yolunun yanlış, tehlikeli olduğunu gördü ve getirdiği zorba düzenden kurtulmak için uğraştı durdu.


Tarihin ırmağı biraz yavaş akar fakat sonunda denizine ulaşır. Kenan Evren’in ABD’ye, askere, polise, topa, tüfeğe dayanan rejimi yıprana yıprana paçavraya döndü. Dünyada bir zamanlar forsundan yanına yaklaşılmayan böyle insanlardan zillet içinde ölenlerin sayısı az değildir. Burada kendisi bir simgedir. Lanete uğrayan getirdiği ve başında bulunduğu sistemdir.


Bugün Kenan Evren’in durumundan ders çıkarması gerekenlerin başında iki odak var: Biri, bir daha böyle işlere kalkışmayan ve ağırlığını demokrasiden ve halktan yana koyması gereken ordu, diğeri Recep Tayyip Erdoğan ve onun peşinden sürüklenen partisi. Onun saltanatının yerinde yellerin eseceği günler uzak değil. Özellikle günümüzde tamamen haksız konumdalar. Köyümüzde evlerden birinde şöyle bir özdeyiş asılıydı:


“Mala mülke mağrur olup deme yoktur ben gibi

Bir muhalif rüzgâr eser savrulur harman gibi”

Sevgi ve nefret! Birincisi bizi esirgediği için annelerimize, diğeri bize diktatörlük yapan ve yapmak isteyenlere… (10 Mayıs 2015)

--------------------------------------------------

Bu yazıda kullanılan görsel, 1983’te 1402 sayılı Yasa ile görevlerine son verilen iki öğretmen kardeşe annelerinin gönderdiği 23 Nisan 1983 tarihli mektuptan bir parçadır. Mektubun devamında şu satırlar da vardır:


“Ne kadar yaşasam çileli günlerle karşılaşıyorum. Evvelce gençliğim vardı. Çocuklarımı aç, sefil bırakmayayım diye çalıştım. Çabaladım. Şimdi sizi gençliğinizle, aklınızla, kaderinizle baş başa bırakıyorum. Kimse kimsenin rızkını kesemez. Oğlum, bugün 23 Nisan. Okulları gördükçe, hocaları da gördükçe hep sizleri görmüş gibi oluyordum. O gibi şeylerden elimizi çekmiş gibi olduk. Ne yapalım? İnşallah başka bir âlem deryasına dalarız. Her zaman dünyamız karanlık olmaz ya bir de aydınlığa çıkarız. Canınızın sıkılmasını istemiyorum.

Anneniz"


İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Rüya

son eklenenler
ADIyla ARA
Henüz etiket yok.
bizi izleyin
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic
  • Wix Facebook page
  • Wix Twitter page
  • Wix Google+ page
bottom of page