KUTLU BİR ŞEHRİ ÖLDÜRMEK
KUTLU BİR ŞEHRİ ÖLDÜRMEK
...
Gemilerde olduğu gibi yerleşimlerde de gelenek zinciri koparılarak değil, o zincire yeni halkalar eklenerek çağ yakalanır. Öteki türlü bizde olduğu gibi yeni sorunlara gebe post modernist bir yapılaşmayla ve doğal olarak akla gelen ya da gelmeyen bir yığın sorunun yanında bireyin hiçlendiği bir dünyayla karşılaşırsınız. Viyana tarihle bugünü, eskiyle yeniyi bir arada yaşatmayı başarmış görkemli Avrupa şehirlerinden sadece biri... Acaba onların uyanık müteahhitleri ve TOKİ benzeri kurumları yok muydu?
Geleneği tutuculuk olarak alırsak delicesine bağlı olduğumuz alışkanlıkları, bazen çağ dışı,zararlı da da olsa terk edemezken, bazı konularda kolayca görmezlikten gelebilmemiz ilginç bir ulusal paradoks. Kurtuluş savaşının sembolü Cumhurbaşkanlığı köşkünün kolayca yok sayılması ilginç olmasının yanında düşündürücüdür de... Devlet bu tip köşk, bayrak,marş,,, gibi sembollerle güçlüdür.. Akıl yürütmelerle işe başlarsanız, varacağınız nokta aklınızın zorlanacağı bir yer olabilir. Nasıl ki din için denir, çok sorgulamayın, günaha girersiniz diye, böylesine değerler için de aynı şey düşünülebilir.
...