top of page

GÜLGÜN ÇAKO

yazıları

 

>BAKINIZ<

MÜZEYYEN SENAR

ÖLDÜ

 

ATÜRK'ÜN SEVDİĞİ SANATÇILARDAN BİRİ OLAN MÜZEYYLEN SENAR 8.2.2015 te EGE ÜNİVERSİTESİNDE VEFAT ETTİ.

 

GERİYE 30'U AŞKIN PLAK BIRAKAN SENAR 97 YAŞINDAYDI.

ŞARKILAR   SENİ   SÖYLER

 

 

“ Yoksa özünde alaturkalık, 

alafranga olmak neye yarar. ”

                                 

                                       Müzeyyen   Senar

 

 

Kimliğimiz ve aidiyetimizin oluşumunda ailemizin önemi büyüktür.  Bir çok şey gibi ilk müzikal deneyimimizi de ailemizde yaşarız.  Sonradan tercihlerimiz değişse de ilk duyduğumuz ve ilk dinlediğimiz sarar sarmalar çoğu kez.

 

“ şarkılar seni söyler

dillerde nağme adın

aşk gibi sevda gibi

Huysuz ve tatlı kadın  “

 

Şarkısına özne olan kimbilir kaç kadın vardır. Annem gibi…   Yani seven,   sevilen ve sevildiğinin farkında olan.  Ne güzel kadındır annem.   Ancak sevildiğinin farkında olması hiç olmadığı kadar güzelleştirebilir bir kadını.   Nazı artar,  cilvesi artar.  Karşıya huysuzluk olarak yansıyan olsa da,  bu durum sevene tatlı gelir,  sevimli gelir.  Babama olduğu gibi… Hoş bir farkındalıktır.   Değil mi ki hayatın anlamı sevmekten geçer.

                                      

Şarkılar var dinlemekten mutlu olduğumuz, şarkılar var hüzünlere boğulduğumuz ve şarkılar var içinde kaybolduğumuz.  İşte o şarkıların sanatçısıdır Müzeyyen Senar. Ailemizin sanatçısı.  Ama ne şarkılar…  Gamzedeyim Deva Bulmam,  Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine,  Mehtaplı Gecelerde Hep Seni Andım,  Benzemez Kimse Sana, Haydar Haydar,  Sevmekten Kim Usanır,  Şarkılar Seni Söyler… Sanki onun için yazılmış ve bestelenmişler.  Onun ağzına oturduğu gibi kimsenin ağzına oturmaz,  yavan kalırlar.

 

 Ülkemizde ondan daha güçlü sese sahip,  fiziksel olarak daha güzel niceleri gelip geçti de kimse onun kadar  “ yanık söyler ”  dedirtemedi. Onun güzel söylemek ve sesini son oktavına kadar kullanmak gibi bir derdi yoktur. Samimidir, sözleri hisseder.

 

Cemal Süreya ilki 1991 yılında Kaynak Yayınları’ndan çıkan 99 Yüz ( İzdüşümler – Söz Senaryosu)  adlı

Portreler kitabında ona da yer verir. Ve sesinden söz eder:

 

“ Son kırk elli yıllık evre içinde yek doğurgan ses Müzeyyen Senar’ dır.  Anaç, mırıltılı daha çok mırlama sözcüğüyle tanımlanabilir bir ses. Renginden değil, kıvamından söz edilebilir. Söyleve karşı  “ haz “ cephesini açar.  Yavaşça sağına, soluna dönen; noktalama işaretlerini kaldıran; sessizliği de kendi hazinesine yazan bir ses. ”

 

Bir zamanlar kekeme bir çocuk olduğunu hissetmezsiniz bile. Elmayı kıracak kadar güçlü bir kırılganlığa sahip, başında çevirerek içtiği kadehte rakıyı kutsayacak kadar mert bir kadındır. O yüzden sayın  İbrahim Dizman’ın Müzeyyen Senar için bayraklar değil ama rakı kadehleri yarı inmeli ( G.Bakan'dan ilhamla ) önerisine içtenlikle  katılıyorum.

 

 

 

 

Bu gün içli şarkılar söylüyor hüzün.   Müzeyyen Senar hayatını kaybetti. Kaç evden kaldırılacak cenazesi kimbilir…

 

Öyle ya o sesiyle onlarca yıldır kaç evi kaç kez ziyaret etti.  Bazen gramofonda taşplaktan içeri adımını attı, bazen pikaptan,  teypten,  radyodan, tv’ den.  Ne çok anıya eşlik edip,  ne çok anıyı her daim yeşertti. O bir hatırlatmalar kraliçesi ve öyle kalacak.

 

Gençler belki de onu bugünlerde fark edecek.   Çünkü çınar cumhuriyet çınarı ve öyle bir devasa çınar ki yıkılışının getireceği ses dünyanın öbür ucundan bile duyulacak şüphesiz.

 

Alkışlar ve ışıklar içinde…

 

 

Gülgün Çako                       2015

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • Wix Facebook page
  • Wix Twitter page
  • Wix Google+ page
bottom of page