ACİLEN BİR ECEVİT ARANIYOR
ACİLEN BİR ECEVİT ARANIYOR
Şenol Yazıcı
...
Ve şimdi erken seçim kamuoyu oluşuyor...Garip olan önce iktidar dillendiriyor, üç seçimi bir arada yapmaktan söz ediyor, sonra da muhalif kanaat önderleri... Hangi seçimin erkeni ve kiminle ? Partiye değil,lidere oy veriyor bu ülke hala... ve bir tek adam, yani lider; parti demek... Bir Ecevit, 46'dan bu yana kemikleşmiş zavallıya dönen bir oy oranıyla muhalefete yerleşmeyi kader görüp, erinçle kabul eden CHP'yi, İnönü gibi bir duvara rağmen iktidara taşımayı başarmadı mı, 1973'te?.. Hem de 12 Martın silindir gibi ezip geçtiği solu yerden kaldırıp. Erdal İnönü, o günlerde elitlere inandırıcı gelmese de, ANAP'ın yıkılmazını kökünden sarstı, 89 yerel seçiminde... Ama Baykal muhalefetiyle yorulan parti tarihi bir fırsatı her zamanki gibi kaçırıp bir yere varamadı. İktidara uyacak muhalif lider mi var? Dün, direnişe katılacak olan milletvekili önce istifasını verip gitsin, diyen MHP liderinin bugün yeni açıklaması vardı; "Gezi Parkı Direni"şini nihayet onaylamaya karar vermiş. Biraz daha bekleyip sonucu tam alsaydık bari. Kılıçdaroğlu, yönetimde olanların, yani bir güvenlik memuru olan polise "şafak baskını"nın emrini verenlerin gözyaşlarını sağduyu olarak görüyor. Zaten polis bağımsız bir güç, aklına eseni yapıyor,öyle mi? İnandınız... Bu söylem havayı bahar yapmak için geliştirlen bir söylemse güzel de, teknik bir kusuru var; yarın siyasi malzeme olduğunda kimi suçlayacaksınız, Amerika'yı mı? Artık pes... Bu muhalefet olduğu günce Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkenin yetiştirdiği günümüze denk düşen en "mümtaz" siyaset adamı olduğunu düşünüyorum, onsuz ülkenin tümden öksüz kalacağını da... Bir yurttaş olarak herkes kadar düşünme ve saçmalama hakkım varsa tabi. Biz layığımızı bulmadık, yarattık...Yazık ki ne yazık... En çok, bize hala inananları varsa, gençlere yazık... Bir Ecevit aranıyor,acilen... şair, romantik ve ütopya vaat eden, bu ülkenin tabanını inandırabilecek... Ben Erdoğan'ın da sihrinin de orda olduğunu düşünüyorum. Artısı şiir okumayı sevse de henüz şiir yazmayışı... Erken seçim kararının demokratik ülkelerde yolu belli. Meclis onay verecek... Yani AKP isterse... ve AKP istiyor... Çünkü çalışmaya başlayan diyalektiğin sonuçları ortaya çıkmadan bitirmek istiyor muhalefeti,yeniden. Diyalektik her yükselişin bir inişi olduğunu söylüyor ve çok iyi görüyorlar ki, yaratacak umut ve hayal azalıyor... Ankara'ya deniz getirmekten başka heyecan yaratacak yeni bir proje gözükmüyor şu anda. Şu an bu toplumu en iyi okuyan onlar. Onun tabanı 80 yıl sonra akla gelmeyen bir sonucu, Kemalist Türkiye Cumhuriyetinin iktidarını alan % 20- 25 lik bir oran.... Asla bu sarhoş eden güçten vazgeçmeyecek bir taban....Paydaş yaptığı geri kalan %25se "dört eğilim"; ekonomik sorunlardan ve istikrarsızlıktan bunalan, ötekilere inancını yitiren, menfaat ve çıkarlarını bu inandırıcı adamda gören, her iktidara yürüyen partiye anında rampa eden ülkem insanı... Bu çok doğal değil mi? Hani dört eğilimi daha önce birleştiren büyük ANAP? Adı bile kalmadı... Yakın oranda taban CHP'de de var.. Ne var ki, ötekileri büyüleyecek sihirli flütü çalacak lideri nerde?.. Seçimi önünde gören sıra insanın ilk sorusu, ekmeği olacaktır. AKP iktidarında zengin olmasa da geçmiş iktidarlarda olduğu gibi iyice yoksullaşmamıştır, kabul etmek gerekli. Başröl oyuncusu olamasa da, olduğu haliyle nihayet sahnede göründüğünü varsaydığı bu günde çaktırmadan, giderek kısıtlanan temel hak ve özgürlükler, sosyal yaşam ya da Taksim Parkı onun ufkunda zaten kaygı değildir dahası lükstür. Hatta artan, keyfileşen, tasarlayanın hayal gücüne kalmış frenlemelerin, tıpkı sigara, içki yasaklamaları gibi sağlığa ve ahlaka iyi geleceğini, yozlaşan bir kesimin toplumsal selamet adına sonunda dizginlenebileceğini düşünmektedir. Denenmiş midir bilinmez, ama oradan bakınca su içen bin yıl yaşamaktadır varsayımı fena gözükmüyor. Hem bu toplum büyüklerimizin koyduğu trafik işaretleri olmasa yaşamını idareye alışkın değildir çok. Çoğumuzun bilinç altında kadının pantolon giyinmesi, erkeğin uzun saçı, küpesi, keçi sakalı düne kadar kıyamet belirtisi değil, davetiyesi görülüp zapturap altına alınması istenen değil miydi? Ne güzeldi, sosyal demokrat iktidarlarda bile herkesin çamaşırının boyutunu çarşaf çarşaf genelgelerle belirlediğimiz günler, diyen hala çoktur eminim.
Anladığınız derdiniz olur, anlamadığınız ise tevatür... Acilen bir Ecevit aranıyor. Nazmiye hanımsız olursa tercihtir.
13 Haziran 2013
* Bu yazı 2013 Haziran Gezi Olayları sırasında yazılmış ömrünün kısa olacağını umduğumuz güncel bir yazıydı. Ne var ki gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi, gerekse kurultay sırasında olan bitenler, sergilenen CHP anlayışı bu yazıyı bir klasik haline getirdi