Erguvan Moruyum Ege'de
ben artık erguvan moruyum yüzünden devşirilmiş
çiçeklerde zeymuran kıskançlığı
.
kitapları seviniz, çocukları sarınız, kediler okşanır
beni unutmayasınız ben erguvan eskisiyim
.
ah dedim yüzünde erguvan coğrafyalar birikmiş
gözlerin, fesleğen ırmağında yıkanmada
şair, bu nasıl iş
.
ah ben bir zalimin ömür sakasıyım
susuzluktan ben ölmediysem kim öldü yerime
akşamları erguvan yasıyım
.
elma kokusundayım der inanırım
eksik olan iğdeler, eksik olan mor erguvanlar
sen cümlesisin amasyalım
düşen narım
.
cuma dualarımı çaldırdım, eksik olan mor dudağım
bendeki kalp hınzır bir deli dumrul
geçmelere yüzüm yok, yollar erguvan kurusu
köprüler boydan boya dağım
.
ah ben hiçbir şeye inanmazdım; balığa, kumruya
ellerini diken yırtan erguvan ağızlı kuşlara
şimdi dini bütün kadınları bir başka sever oldum
değiştim mi ne, şaşırdım mı ben bu ara
söylemeyin ben galiba kötü oldum
.
birden bahar geldi, ben alışkın değilim tez baharlara
böyle şeylerden konuşmayalım istersen
sana dadanan kuşlardan söz edelim, narin kelebeklerden
gülü bülbülden koruyan dikenlerden, bir şeylerden
erguvanlardan
.