MARDİN’DE
EMARDİN’D
Taş sokak aralarında yanık uçlu özlemler
Demlenip içilir yaldızlı ince belli bardaklarda
Böler kaşık sesini karanlık kuşları
Abbaralardan fısıldar
Özlemi yaşanan utangaç yılları
Rendelenmiş o yıllar destek olur
Girdap bakışlı taş evlerin pencerelerinden
Bakan güvercinlere
Gül desenli etamin yastık uçlarında
Kına kokulu eller gezinir,
Zamanla inatlaşır
Kanaviçe işlemeli tahta sedir minderi
Medeniyetin gönlünde
Balkon damlarda tek tük kirpikler ıslanır
Dalınca gözler ufkun kızıllığına
İsyanı anlatır haza demlenmiş o gözler
Uçuk hayatların kendince manasızlığını
Avlu ortasında sarnıç kovası
Almış ayı altına
Sırdaşı saksı gülüyle dertleşir
Zaman tutacaklarının serinliğinde
Yakamoz âşıklarından yoksun
Yıldızlara inat bir yanar bir söner şehir ışıkları
Yıldızları davet eder acı kahve kokusu
Taht sohbetlerine Mardin gecelerinde
25.08.08