yağmurdan önce
şiire ve yağmura gelenler
söyledi:
-bulutlar uyaksız döker öfkesini…
denizi taşlayan
kıvırcık çocuklar büyüdü
her ev bir şölendi.
gördük
çengiler kör kütük sitem.
söze çağrılı gelen misafirler
ilk akşamdan ayrıldılar
-ilgisizlikten-
düşleriyle yer değiştirenler
aldı nöbeti
ne çok ima ne çok mazeret birikti.
bezgin kent, ölü şairler
ve bilet kuyrukları
her anı yanında sızısını götürüyordu
yaz güneşi eylül kaçağı aşk yalanı.
buğudan ayrıldı camlar
duyduk
suyun rengi kaçtı.
aynaların yüzüne bağırdı kadınlar
sesleri terli ve alıngandı
sadece çocuklar şairleri alkışladı.
suçüstü dalgınlıktık
yolcular arasında.
yağmurdan önce sevişenler
söyledi:
-ölmek büyük hata…
Trabzon -