nazik dev
son olmalı
yerin dibindeki üzüntü, bulutların üstünde bir ayağı; sakladığı
sıkıntının içine küçücük bir ferahlık
yarın sabah uyanan dev, güçlü kollarıyla tutup, sana döndürecek yüzünü
nezaketin
soğuk giz
takılarını çıkardı önce - küpe vidası gibi yuvarlandı
yatağın altına, teninin fısıltısı
makyajını temizledi - eridi yüzü
görev gibi uzattı bacaklarını - dipdiriydi, hançerini yastığında
taşıyan gece bekçisi
p a z a r günü, yatağın tembel çarşafında
s a n r ı l ı s a r h o ş l u k
tuz ve kar. sırtı çapraz çizilmiş dönüşün, hevesi inmiş ayakların; hoyrat
ve çokça yalpalayan...
sana sebepler kurar - gün sıyrıldığında kollardan -kalabalık yatağında
yol. belki bu uzayan
yan oda. kaldığı yerden başlar giysiler temiz ve ütülü
ve çocuklar - üvey kardeşlerinden bezgin- bir köpeğin sevgisine
sığınırlar