Orhan Kocadağ
bu yatır kimin?
baba erenler yolcudur
karakaçanın sırtında.
aniden fenalaşır, ölür emektar.
bulur kazma kürek,
gömer bir ağacın gölgesine
yol kenarında.
gel zaman, git zaman,
yolu düşer aynı mekana bir daha,
erenler bakar ki ne görsün,
rahmetlinin mezarı olmuş kocaman bir yatır.
millet kuyrukta, türbedar sakallı bir sofu.
yanaşır, sorar erenler:
“hangi rahmetli burada yatmakta?”
“şeh cemalettin hazretleri” der,
başlar kerametlerini anlatmaya.
“beni taşırken yoktu böyle hikmetleri.
altımdaki de onun sıpasıdır imanım.
desene evliya dölü beni taşımakta.”
döner sıpasına, eğilir kulağına,
“bak gördün mü, bana hizmet edenin
akıbeti evliya olmakta.”