top of page

Gitar Konçertosu'nun Bilinmeyen Öyküsü


*

AYCAN AYTÖRE

/

Kaç kişi, Mozart’ın o olağanüstü senfonilerinden birini baştan sona sabırla dinleyebilmiştir...ya da Beethoven'ın o harika “Ay Işığı Sonatı”nı kaç kişi bilir ya da Ravel’in Bolero’sunu kaç kişi ıslıkla çalar? Ya Vivaldi'nin Dört Mevsim'i...


Kim oturup Türk Marşı'yla efkar dağıtır?


Ağırdırlar, çok seslidirler, hüznümüzü, sevincimizi ya da her neyse ruh halimiz onu, bunalımlı, sıkıntılı bir hale döndürebilirler.

İçinde kendinizden bir şey bulduğunuz müzik değerlidir. Bu da ortak anılar, kültürel geçmiş ya da denk gelme işidir...


Oysa ne boğayla işimiz oldu, ne de İspanya arenalarıyla...


O zaman nasıl oldu da o gitarların muhteşem gösterisini, içinde gül ve kastanyetin büyülü raksını barındıran bir müziği, GİTAR KONÇERTOSUnu o kadar çabuk benimsedik, bizden saydık, yaşamımızın her anıyla özdeşleştirdik, yetmedi genç siyaset ölülülerimize "son istek" yaptık? Nedir sırrı acaba?

Ona bir Türk’ün elinin değmesi olabilir mi?


En önemlisi Rodrigo 1929’da bir Türk hanımla tanışmasaydı o güzelim Konçerto’nun hiç olmayabileceği aklınıza gelir miydi?

…ve o güzel çocuk, ölmeden önce son arzusu olarak onu istemeseydi?


bottom of page