Öner Yağcı
roman
Cumhuriyet Kitap
2012, İstanbul
YAŞASIN YENİLENLER’de 12 Eylülün ilk yıllarında sorgulayan insanımızı düzene entegre etme, "BÜYÜKLERİMİZİN(!) hiç de arzu etmedikleri ama sonuç olarak ortaya öyle çıkan, ÖZLÜ İNSAN YARATMA atölyelerinin başlangıçlarından biri olan Mamak Cezaevini, o günün gerçek kurbanlarından biri, günümüz yazarlarından Öner YAĞCI'nın kaleminden okurken o günlerde, şahsen tanık da olduğum kendi çocuklarını yiyen akıl dışı ULUSAL CİNNETİ de tüm dehşetiyle yeniden anımsadım. Kitapta bir devir ülkemde ancak ters eğitimle doğru insan yetiştirildiğini, işkencede karakolda, mahpus damlarında yazar ya da "bilge" insan haline gelindiğini, zulmün ve kötü koşulların bilinçlenmeye niyetliye gerçek bir okul olabildiğini görüyor , şaşırıyorsunuz. Yine de acısından zevk alan, her zaman çok para eden siyaseti malzeme yapan bir kitap değil... Aksine soğukkanlılıkla "YOL BOYUNCA GEZDİRİLEN AYNA..." YAŞASIN YENİLENLER... Belki de ne olur ne olmaz, hapishane kılavuzu olarak bile işinize yarayabilir. Çünkü bir varoluş, ayakta kalma kavgası aynı zamanda. Bu kitabın, benim bir zamandır, belki alıştığım o romantik başkaldırının tınısını görmek istediğimden, heyecanını yitirmeye başlıyor sanrısına kapıldığım, KARDELEN, GÖKYÜZÜNE AKAN IRMAK... romanlarında yaralı yüreğini ortaya koyan, yazın dünyasının çokuluslu tekellerinin dayatması değil, gerçek anlamda emekçisi, usta yazarı, özlediğim Öner Yağcı'ya daha çok yakıştığını düşündüm. Şenol YAZICI, ŞUBAT2012