Kendi deyişiyle “Uzunca zamandır hayalini kurduğu şiir kitabına” 2016 yılının başında kavuşan şair Sevginaz İnal,

1967 yılının soğuk bir Kasım gününde Gülsüm ve Hasan Aydın çiftinin dördüncü çocukları olarak dünyaya gelir.

Muğla’nın Yerkesik ilçesinin çam kokulu Dağbeli köyünde yaşama merhaba diyen Sevginaz İnal, dizelerinde şöyle dile getirir yoksul çocukluk günlerini…

 

...

 

Çocukluğum yoksulluk içinde geçti benim

Hiç bir zaman

yapma oyuncaklar süslemedi odamı,

Odam da olmadı hiç.

Yoktu pembe çiçekli karyolam,

yoktu ağlayan bebeğim,

olmadı hiç.

Fırfırlı, dantelli elbisem,

yamalı elbisemin içinde,

Saçlarımıda kurdele yerine

…….

…….

eski bir çaput parçası...

Rüzgarda örgüsünden çıkıveren

karmaşık saçlarım

İşte böyle geçti

çocukluk yaşantım.

Ve

şimdikinden

çok daha

mutluydum.

 

 

 

İlk ve ortaöğrenimini Yerkesik’te yapan şair, Sağlık Meslek Lisesinde devam ettiği eğitimini Anadolu Üniversitesi Ebelik Bölümünde tamamlar. Meslek yaşamına Ağrı’da başlayan Sevginaz İnal, İstanbul ve Muğla’da göre yapar.

 

Çok küçük yaşındayken ailesinin köyden kasabaya göç etmesi ve gurbette büyümesi Sevginaz İnal’ın yaşamının şekillenmesinde önemli rol oynar. Gurbet olgusu kişiliğini ve yaşamını etkilerken ilerde yazacağı şiirlerinin de ana teması olur.

 

“Şiir benim gizil yüzüm” diyen Sevginaz İnal, şiirlerinde “kadını, kadın olmanın zorluğunu” anlatır genellikle.

 

Özgür Ruh Tutsak Beden

 

özgür ruh hep kanatlanmak ister

açık durur penceresi

yapboz tahtasıdır yüreği

bir çok gizin odağıdır

bazen bir dağın doruğundaki martı

bazen bir bağın üzümündeki şarap

bazen kaldırımların fahişesi

bazen sokakların efendisi

tekil değil çoğuldur her dem

kalıba sığmaz değişken

…….

 

 

Şiiri “yaşamın sözcüklere vurumu ya da ölüm korkusunu bastırmak, ölümsüz olmak” diye niteleyen şair, yeni çıkan şiir kitabı PELİT’İN EZGİSİ’yle ölüm korkusunu bastırıp, bir anlamda ölümsüzler sınıfına dahil oldu bile.

 

Ve Sevginaz İnal şiirlerinde hep kadınların sesi olacak, onlar adına haykıracak.

 

ASMA DALI

 

aynadaki küçük kız,

bize ayıplar öğretildi

eteğini ört, gömünü koru

benim gömüm yok çok şükür

sevdiğim asma dalı

tadı mayhoş, tadı bir hoş...

 

öyle saf bakma küçük kız

dünya yeterince kirli

abi dediklerinden korunaklan önce

aldığın elma tadı

tadı mayhoş, tadı bir hoş...

 

çingenelik senin de ruhunda var

bakışlarından belli

senin annen baban vardı değil mi?

bende varında üstü

o yüzden tekin olmadım bir türlü

erkil yanlarımı büyütüyorum gizlice

sevdiğim asma dalı

tadı mayhoş, tadı bir hoş...

...